15 Nisan 2013 Pazartesi

Okuyucu, 2008

THE READER
Okuyucu
2008


Yöneten: Stephen Daldry
Tür: Dram, Tarih, Romantik
Ülke: ABD, Almanya
Süre: 124 dk
Imdb: 7.6     Sinemalar: 7.8
Oyuncular:  Kate Winslet, David Kross, Ralph Fiennes, Jeanette Hain



Bir sırrı saklamak için ne kadar ileri gidebilirsin.



  İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra Almanya savaşın yaralarını sarma çabasında bir ülkedir. On beş yaşındaki Michael bir gün okulundan çıkmış evine giderken rahatsızlanır ve şans eseri bir kadın ile tanışır. Kendisinden yaşça büyük olan Hanna Schmitz adındaki bu kadın ona yardımcı olur. Hastalığı geçtikten sonra teşekkür etmek için o eve geri döner ve o andan itibaren ikisinin arasında bir bağ oluşur. Gizlice yaşadıkları ilişki Hanna'nın bir gün habersizce ortadan kaybolması ile sona erer. 8 yıl sonra Michael, avukat olmak üzere olan bir hukuk öğrencisidir. Bir gün gözlemci olarak gittiği, nazilerin yargılandığı mahkemede sanıklar arasında Hanna'yı gördüğünde dünyası başına yıkılır.

  Kendi adıma, naziler ve toplama kampları ile arka arkaya bu kadar  belgesel izlemeseydim Hanna'yı filmin sonunda da masum ve iyi bir insan olarak görebilirdim. Ama yapamıyorum tabii ki. Fakat baş rollerdeki iki oyuncu da her türlü ödüle layık bir performans sergilemişler kesinlikle. Dahası, filme gelelim. The Reader filmi bende en çok iz bırakan filmlerden biri oldu. Pek çok izleyen arkadaşımdan da aynı yorumu duyduğumdan dolayı bu kadar geç paylaştığıma kendim bile kızıyorum. Filmi seyrederken kendinizi bir sırra ortak oluyor gibi hissedeceksiniz. Almanya'nın o kasvetli havasını çok iyi yansıtmış bir tarih filmi olarak görüyorum. Nazilerin yargılandığı mahkeme ise bana çok gerçekçi gelmişti. 
  Bir başka konu da aralarında büyük bir yaş farkının olduğu iki insanın ilişkisi. The Rebound filmini sevemeyişimin sebebi bu insanların birbirlerine yakıştığını düşünmememden. Fakat bu filmdeki iki insanın durumları çok farklı. Önce ergenliğin verdiği dürtüler ile Hanna'ya hayran kalan Michael'ın, daha sonra bu kadının ilgisi, sevgisi ve onunla geçirdiği vakit sonucunda sevgisi artıyor. Hanna'nın ise dünyası zaten oldukça küçük ve fazlaca yalnız. Bu yüzden bu detay da izleyenin gözüne batmıyor, batmamalı. Değinmek istediğim çok fazla detay var fakat hepsi filmin sonu ve sırrı ile ilgili. İzlemeyenlere bunu yapamayacağım için kısa kesmemde fayda var. İyi seyirler film severler.



İzlemek isteyenler buradan ulaşabilir.