Açlık Oyunları, 2012

HUNGER GAMES

Açlık Oyunları

2012

Yöneten: Gary Ross

Tür: Macera, Dram, Romantik

Ülke: ABD

Süre: 142 dk

Imdb: 7.2    Sinemalar: 7.7

Oyuncular: Jennifer Lawrence, Josh Hutcherson, Elizabeth Banks, Isabelle Fuhrman, Liam Hemsworth

Korkudan daha güçlü olan tek duygu umuttur.

-President Snow

  Önce kitabı daha sonra filmi ile piyasayı yerinden oynatan Açlık Oyunları'nı, kitabını okuyacağım vaadi ile izlemedim, izlemedim, sinemaya girdi, vizyondan kalktı ve ben ancak bugün seyredebildim. Bu kadar üşengeç olduğumu kabul etseydim en azından dev ekranda seyrederdim, kısmet tabii. Bu yazı da benim gibi üşengeçlere ve bir ihtimal filmin adını hiç duymayanlar için geliyor.

  Bir zamanlar Kuzey Amerika'da Panem adında bir halk yaşamaktaydı. 12 mıntıkaya ayrılmış bu insanlar açlık ile savaşıyordu. Her sene düzenlenen Açlık Oyunları adındaki yarışmaya her mıntıkadan bir kız bir de erkek yarışmacı -onların deyimi ile haraç- kura ile seçilmektedir.

  Kız kardeşinin adı kurada çıktığında kendini öne atıp gönüllü olan Katniss Everdeen dikkatleri o andan beri üzerine çekmiştir. Televizyonda gösterilen bu yarışmada 24 kişiden sadece bir kişi hayatta kalabilir. Halk televizyonları başında bu genç yarışmacılardan hangisi yaşamak için daha hevesli, hangisi daha fazla kan dökebilir diye ekranları başına kitlenmiş ve sonucu beklemektedirler. Ancak bu sene, her seneden farklı bir yarışma izleyeceklerinden haberleri yoktur.

  Romantik filmlerden ve dram filmlerinden bunalıp bir macera filmi izleyeyim fikri ile açtığım için öncelikle beni şaşırttı diyebilirim. Yüksek oranda dram ve akılda kalıcı bir romantizm hakimdi filme. Böyle bir oyunun oynanmasındaki amacı bir türlü anlayamadım. Kaldı ki adaletsizliği beni benden aldı. Yaş sınırlaması 12'den başlıyordu.

  Sahneler gerçekten çok kaliteli idi. Baş roldeki Jennifer Lawrence'ı filmi seyretmeden önce defalarca kez gördüm ve kendini sevmeden edemedim. Gerçekten çok içten bir kız. Filmdeki karakteri de kesinlikle bir kahramandı. Aslında pek fazla uzatmak istemiyorum. Eğer bu zaman kadar izlememiş iseniz, üşengeçliğinize verin ve bir an önce açıp seyredin. İyi seyirler film severler.

Soldaki Son Ev, 2009

THE LAST HOUSE ON THE LEFT
Soldaki Son Ev
2009


Yöneten: Dennis Iliadis
Tür: Gerilim, Dram, Korku
Ülke: ABD
Süre: 110 dk
Imdb: 6.6     Sinemalar: 7.4
Oyuncular: Sara Paxton, Monica Potter, Aaron Paul, Riki Lindhome, Garret Dillahunt

Sevdiğiniz birini incitirlerse, ne kadar ileri gidebilirsiniz?

  Collingwood ailesi şehirden biraz uzaklaşıp rahatlama niyeti le dağ evlerine giderler. Ailenin genç kızı Mari, dağ evlerinin yakınındaki komşularının kızı Paige ile yakın bir arkadaşlık kurar. Ancak her şey bu arkadaş grubunun bir çete tarafından kaçırılması ile değişir. İlk filmle benzer bir işkence ve alıkoyma sonrasında Mari kaçmaya çalışırken çete üyelerinden birisi tarafından öldürülür (ya da öldürüldüğü sanılır). Buradan itibaren ilk çevrilen referans filmle paralel doğrultuda ilerleyen konu, çete üyelerinin kaçarlarken kendilerine sığınacak ev olarak Collingwood ailesinin evini seçmesi ile yeni bir boyut kazanı. Ancak bu ev, öldürdükleri kızlardan Mari’nin kendi evidir. Başta kızları Mari’nin başına gelen felaketten habersiz olan anne ve baba durumun farkına vardıklarında artık sonun başlangıcı başlamıştır. Bir anda avcı pozisyonundan av durumuna düşen çete üyeleri dehşet verici intikamın kurbanlarına dönüşürler.

  Gerilim filmlerinden favorilerim arasında olan The Last House on the Left, anlatılmaz yaşanır tadında filmlerden. Bir re-make film olsa da orinalini izlemeye gönlüm razı olmuyor. Bu film kadar iyi olacağını hiç zannetmiyorum. Baş roldeki Sara Paxton'ı Aquamarine ile tanımış ve çokça sevmiştim. Oyunculuğunu bu film ile kanıtlamış. Gerilim filmleri ve Dram filmleri oyunculuğun çok dikkat çekici noktada olduğu türler. Daha önce paylaştığım P2 filminde de vurguladığım gibi, acı çeken ve mağdur olan avın bir noktadan sonra avcı konumuna gelmesi gerilim filmlerinde en sevdiğim durumdur.İyi seyirler film severler.

Aklım Karıştı, 1999

GIRL, INTERRUPTED
Aklım Karıştı
1999


Yöneten: James Mangold
Tür: Psikoloji, Dram, Biyografi
Ülke: ABD
Süre: 127 dk
Imdb: 7.2    Sinemalar: 7.3
Oyuncular: Angelian Jolie, Winona Ryder,  Jared Leto, Misha Collins, Brittany Murphy

Bazen akıllı olabilmenin tek yolu biraz delirmektir.

Susanna, aşırı dozda alkol aldıktan sonra ailesinin kararı ve kendi onayı ile hastaneye yatırılır. Psikiyatri hastahanesinde geçireceği bu pek de kısa olmayan zaman onun için kendini tanımak için bir fırsat haline gelecektir. Daha önce bir kaç kez intihara teşebbüs etmiş bu kadının içsel bir yolculuğa ihtiyacı olduğu kesindir.

İki kaliteli aktrist ile çok değerli bir yapım haline gelmiş Girl, Interrupted, psikoloji dalında en iyi filmlerden biri haline gelmiş. Çok başarılı bir oyunculuk ve akılda kalıcı replikleri var kesinlikle. Yapım yılına aldanmamanızı öneririm. Baş rolde Angelina'yı ve Winona'yı gördük mutlu olduk zaten ama yan rollerde de Brittany Murphy'ler, Jared Leto'lar, Whoopy'ler var. Bu 'Aklı Karışık' insanların beyinlerinde yapacağınız yolculuk ve Lisa Rowe'un analizleri ile her izleyene bir şeyler katabilecek bir film olduğunu düşünmekteyim. İyi seyirler film severler.

Hollywood'un En Çok Ölen (!) Aktörleri

Chacha.com "Hollywood filmlerinde hangi aktör en çok ölmüştür?" sorusuna cevap olarak filmlerde en çok ölen aktörlerin listesini çıkartmışlar. Dikkatimi çekti, blogumda yeri olsun istedim. :)




1. Robert De Niro - 20
2. Bruce Willis - 17
3. Johnny Depp - 16
4. Dustin Hoffman - 12
5. Al Pacino - 12
6. Jack Nicholson - 12
7. Brad Pitt - 12
8. Denzel Washington - 11
9. Christian Bale - 11
10. George Clooney - 8
11. Robert Downey Jr - 8
12. Sean Bean - 8
13. Gary Oldman - 8
14. Mel Gibson - 3
15. Carl Weathers - 3

Çalıntı Hayat, 2012

 THE WORDS

Çalıntı Hayat

2012

Yöneten: Brian Klugman, Lee Sternthal

Tür: Romantik, Dram

Ülke: ABD

Süre: 97 dakika

Imdb: 6.8     Sinemalar: 6.8

Oyuncular: Bradley Cooper, Zoe Saldana, Ben Barnes,  Olivia Wilde, John Hannah

Hepimiz hayatımızda seçimler yaparız. Önemli olan, onlarla yaşayabilmeyi bilmektir.

  Hayatta tek hayali bir yazar olmak olan Rory Jansen, yazılarını yayın evlerine bir türlü beğendirememektedir. Yetenekli olduğu aşikardır ancak yazdıkları için risk alacak bir yapımcı bulmak neredeyse imkansızdır ve eşi ile bir hayat sürmeleri gerekmektedir. 

  Kaderin türlü oyunları ile Rory, kim tarafından yazıldığı belli olmayan ve hiç yayımlanmamış bir kitap bulur. Okuduğunda çok etkilenir ve birbirini takip eden olaylar onu bu kitabı kendi adı ile basmaya iter. Kitap halk tarafından çok sevilir ve Rory Jansen artık hayallerindeki büyük yazar olmuştur.

  Katman katman anlatılan hikayede üç yazarı ve üç hayatı göreceksiniz. Hikaye çok basite indirgenebilecek iken anlatmak için öyle güzel bir yol denenmiş ki, açıkçası takdir ettim.Siz de edeceksiniz. Karakterler ve her birinin ilişkisindeki problemlerden, güzelliklere hepsini dolu dolu seyredeceksiniz. Bir Bradley Cooper filmi daha. Bu filmden sonra baş rollerdeki tüm oyuncuların bende bir yeri oldu. Ben Barnes, Bradley'den daha yakışıklısını bulamazsın iddiasının sonucu olarak seçilmiş sanırım, ehe. Zoe Saldana'yı sevmemek imkansız zaten, oyunculuğunu da kendisini de çok beğeniyorum. Yönetmeni de defalarca tebrik ettim, filmi sadece onun için bile izleyecek sımsıcak bir havası vardı. Fotoğraflardan ya da fragmandan da anlayabilirsiniz zaten. Çok övdüm, çok beğendiğimi anlamışsınızdır zaten. Bir yazarın hayatına uzaktan tanıklık etmek, hayatta yaptığımız seçimler ve o seçimleri sırtlayacak gücü kendimizde bulabilmemiz ile ilgili türlü sınavlar ve bolca romantizm ile dolu The Words size bu akşamki önerim. İyi seyirler film severler.

İzlemek isteyenler buradan ulaşabilirler.