1998
Yöneten: Peter Weir
Tür: Dram, Komedi, Bilim-Kurgu
Ülke: ABD
Süre: 103 dk
Imdb: 8.0 Sinemalar: 9.1
Oyuncular: Jim Carrey, Paul Giamatti, Ed Harris, Laura Linney, Natascha McElhone, Peter Krause
On The Air. Unaware.
Büyük bir çoğunluk biliyordur belki fakat bu blog filmlere adandı ise eğer bu film de bir klasik olarak burada durmalı, izlemeyenlere ulaştırılmalı diye düşünüyorum. Konusunu kısacık bir paragraf içerisinde anlatacağım fakat bu paragraf bile ilginizi büyük ölçüde çekmeye yetecek.
Truman Burbank, güzel bir evi, güzel bir eşi ve güzel bir işi olan sıradan bir adamdır. Bir adada yaşamaktadır. Hayatında yaşadığı en acı olay, babasını denizde kaybetmesidir ve o zamandan sonra da deniz yolu ile bir yere gitmeyi aklından geçirmemiştir. Ancak bir gün, öldüğünü düşündüğü babası ile sokakta karşılaştığında sır perdesi aralanır. Bu en az bizler kadar sıradan olan adamın hayatı, milyonların seyrettiği bir televizyon show'udur ve ailesi, arkadaşları oyunculardan, yaşadığı ev, mahalle hatta ada bir dekordan ibarettir. Hayatı başlı başına sahte olan Truman ise bundan bu zamana kadar hiç haberdar olmamıştır.
Şimdi bir tepki olarak söylemem gerektiğinden fazlasını söylediğimi düşünebilirsiniz,söylemedim. Filmi seyrederken bu sahnelere teker teker şaşıracak, hayrete düşecek, kendinizi Truman'ın yerine koyup ne yapardım diye hayallere dalacaksınız. Kuşkusuz. Bunları anlattım çünkü asıl dikkatinizi çekmesini istediğim nokta burası değil. Yazarımız Andrew Niccol ve yetenekli yönetmenimiz Peter Weir bu filmi sadece gişe amaçlı çekmemişler. Her birimizin, yaşadığımız hayatların, oturduğumuz evlerin, selamlaştığımız insanların, kullandığımız eşyaların sahteliğini gözler önüne seriyor ve yaşadığımızı 'sandığımız' hayatımızı Truman (True-Man manidarlığına dikkat) adında bir adamın gözünden bizlere sunuyor. Televizyonun hayatımızı nasıl etkilediği, etkileyebileceğine de büyük ölçüde değinen bu filmde herkes hayatının baş rolünü oynuyor fakat önemli olan her zaman ne kadar reyting aldığınız oluyor. Truman'ı yüksek düzey bir yetkili değil de böylesine halktan biri yapmalarının sebebi muhtemelen kendimizi onun yerine daha rahatça koyup mesajları daha kolay sindirebilmemiz olsa gerek. Kendi sınırlarımızı aşmadığımız sürece asla yan bir rol olmaktan kurtulamayacağımız mesajını ise gözümüzün içine kadar sokuyor. Sindire sindire izlemeniz dileği ile, iyi seyirler film severler.
"Dünyanın gerçekliğini bize sunulan haliyle kabul ederiz."
İzlemek isteyenler buradan ulaşabilirler.
hayatımda izlediğim en güzel filmlerdendi bu da :) bayan oyuncunun sürekli ürün reklamı yapmasına da antipatim gelişti en son gırtlaklıycaktım kadını :)
YanıtlaSil"güneş doğsun..." repliğini de severim :) daha önce hangi hiçbir filmde duymadığım ve daha sonra da duyacağımı ummadığım bir replik :)